Turc - Anglais
Turc - Anglais
Allemand - Anglais
Français - Anglais
Espagnol - Anglais
Anglais Synonymes
Turc - Anglais Phrases
Synonymes
Phrases
Outils
Ressources
A propos de nous
Contact
Ouvrir session / Souscrivez-vous
Éteindre les lumières
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonymes
Outils
Ressources
A propos de nous
Contact
Ouvrir session / Souscrivez-vous
EN-TR
Turc - Anglais
Allemand - Anglais
Espagnol - Anglais
Français - Anglais
Anglais Synonymes
Turc - Anglais Phrases
Turc - Anglais
Cacher l'historique
Détails de l'historique
Effacer l'historique
Historique :
dilbilgisel anlam
trading station
split one's gut
volume compression and expansion
technical sergeant
yellow-throated warbler
sert tür
Historique
Phrases
Sens de
"sert tür"
dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 1 résultat(s)
Catégorie
Turc
Anglais
Colloquial
1
Colloquial
sert tür
the killer kind
n.
Sens de
"sert tür"
avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 23 résultat(s)
Catégorie
Turc
Anglais
General
1
General
büyük ve sert bir tür ingiliz şekerlemesi
gobstopper
n.
2
General
kısa kuyruklu sert tüylü bir tür güney amerika kemirgeni
cavy
n.
3
General
sert ve gevrek bir tür bisküvi
crackling [dialect] [uk]
n.
Technical
4
Technical
bir tür sert plastik
perspex
n.
5
Technical
eskiden üretilen sert macunlu bir tür porselen
bristol
n.
6
Technical
eskiden üretilen sert macunlu bir tür porselen
bristol porcelain
n.
Textile
7
Textile
sert su geçirmez bir tür kumaş
chamlet [obsolete]
n.
8
Textile
sert su geçirmez bir tür kumaş
camlet
n.
9
Textile
ince çözgü iplikleri ve sert dolgu iplikleri ile yapılan, kaba çakıllı yüzeye sahip bir tür kumaş
oatmeal
n.
Construction
10
Construction
zımpara ve özel bir tür çimentodan yapılan sert bileşim
tanite
n.
Gastronomy
11
Gastronomy
bir tür sert bira
brown stout
n.
12
Gastronomy
tereyağı, esmer şeker gibi malzemelerle hazırlanan bir tür sert ve gevrek şekerleme
butterscotch
n.
Chemistry
13
Chemistry
bazı bombalarda ve lav silahında kullanılan, benzinle karıştırıldığında sert bir jöleye dönüşen, muhtelif yağ asitlerinden oluşan bir tür alüminyum içerikli sabun
napalm
n.
Marine Biology
14
Marine Biology
kabuğu sert bir tür yengeç
buckler
n.
15
Marine Biology
kabuğu sert bir tür yengeç
buckram
n.
16
Marine Biology
sert ve parlak bir tür balık puluyla ilgili
ganoid
adj.
Botanic
17
Botanic
etli yaprakları, mantarımsı dalları ve sert kerestesi olan bir tür kuzey amerika ağacı
red-gum (liquidambar styraciflua)
n.
18
Botanic
sarımsı kahverengi veya kırmızımsı kahverengi sert bir tür reçine
burgundy pitch
n.
Agriculture
19
Agriculture
rusya'da bir tür irmik olarak puding ve çorbalarda kullanılan, sert buğday tanelerinin değirmen taşlarıyla öğütülmeyen kısımları
manna croup
n.
Tobacco
20
Tobacco
sert bir tür çiğneme tütünü
negrohead
n.
Sport
21
Sport
sert araziler ve dik yamaçlar için tasarlanmış, dört adet büyük tekerleği bulunan bir tür kaykay
mountainboard
n.
Art
22
Art
sert yüzeyli bir tür suluboya kağıdı
torchon paper
n.
23
Art
bakır levha üzerine sert çelik iğneyle asit kullanmadan yapılan bir tür baskı
dry point
n.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of sert tür
×
Term Options
Proposer une traduction/Corriger
Français Anglais Dictionnaire
Espagnol Anglais Dictionnaire
Allemand Anglais Dictionnaire
Anglais Synonymes Dictionnaire
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy